<
Erzurum’da Diriliş Hareketi Konuşuldu. ‘Sezai Karakoç’u Okumak ve Anlamak’ Paneli Yapıldı.
Erzurum’da kültür sanat etkinlikleri denildiğinde ilk akla gelen ve daha önce de birçok önemli etkinliğe ev sahipliği yapan birey üniversite kitabevi Erzurum’da ‘Sezai Karakoç’u Okumak ve Anlamak’ Paneline ev sahipliği yaptı.
Birçok şair, yazar ve akademisyenin katıldığı iki oturumlu panelde şair ve mütefekkir Sezai Karakoç çeşitli yönleriyle ele alındı.
Program Mustafa Nezihi Pesen’in Okuduğu ‘Sanıyorlar Ki’ adlı şiirle başladı.
Düzenlenen programın açış konuşmasını yapan birey yayıncılık ve birey üniversite kitabevi kurucusu Mahmut Balcı şunları söyledi:
‘Bu program için birçok kişi ve kuruma müracaat ettiğimiz halde ne yazık ki maddi bir katkı olmadı. Kültür Ve Turizm Müdürlüğünün salon desteği ve Çaykurun ise çay ikramı ile katkıda bulunduğu ve birçoğumuzun düşünce dünyasının şekillenmesinde emeğinin olduğunu düşündüğüm değerli bir şair ve düşünce adamını konuşmak, anlamak ve yeni nesillere tanıtmak önemli bir sorumluluktur. O kalabalıklara oynamadı. Şayet son zamanlarda kitlelere yönelik bazı konuşmalar yapmak istiyor ise demek ki onun görüşleriyle maddi ve manevi kariyer elde edenlerin yanlış yapmaları karşısında onun bazı şeylere müdahale etme gereği duyduğunu düşünüyorum. O bir anlamda hayatının sonunda yanlış yaptığınızı gördüğü için uyarıcılık görevini yapmaya çalışıyor diye düşünüyorum.
‘Milletim, uyan! Kendine dön! Aslını unutma! Geçmişini bil. İçinden, gerçek aydınlardan kurulu bir kadro çıkar. Gerçek bir medeniyetin, Hakikat Medeniyeti’nin sahibisin. Onu yeniden ayağa kaldır. Kendini bildiğin gün, kurtulacaksın. Ve bütün insanlığı kurtaracaksın. Milletim! Uyan, kendine gel! Yeni bir sayfa aç. Yeni bir çağ aç. Geçmişte birkaç kez çağ açmıştın. Yine açabilirsin.’ diyen bir şair ve mütefekkiri anlamayı önemsediğimiz için bu programı düzenledik. Ne acıdır ki birçok gencimiz okuma adına o güzelim vakitlerini boş şeyler okumakla geçirirken popüler bir okuma olmadığı için Sezai Karakoç ve benzeri isimleri okumamakta. Gençlerimizin vampir edebiyatıyla büyümelerine seyirci olmak yerine onlara Sezai Karakoç gibi kadim kültürümüzün savunucusu isimleri tanımaları için rehberlik yapmamız gerekir. Onun endişelerin ve acıların adamı olduğunu düşünüyorum. Ona ve onun gibi düşünenlere gereken saygıyı göstermediğimizi düşünüyorum. Aslında konuşulacak çok şey var. Ancak vakit sınırlı olmasaydı Sezai Karakoç’un üzerinde çok durduğu bazı noktaları birlikte konuşmak isterdik.
Değerli konuşmacılar bir kısmına değinecek olsalar da yine de Sezai Karakoç’un neden diriliş diye bir hareket başlattığını, diriliş erinden neler beklediğini, diriliş erinin sorumluluklarının neler olduğunu konuşmak gerekir diye düşünüyorum. Sözlerimi ustadın müslüman dilenmez cümlesiyle noktalarken bu programa teşrifleriniz için siz kitap dostlarına ve emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum.’
Merve Taşyüz’ün okuduğu sevgili şiirinden sonra başlayan birinci oturumun başkanlığını yapan Atatürk üniversitesi ilahiyat fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Sadık Kılıç Sezai Karakoç’un anlamanın önemi konusunda şunları söyledi: ‘Kendi kadim köklerine sığınarak, bunalmış ve bunaltıcı bir dünya, bir medeniyet, bir kültür olgusu karşısında ‘kendi yitik cennetini’, hakikatte ise insanlığın yitik cennetini arayan; bunun sancıları içinde sızlanmayı sürdüren; yüksek ilhamını metafizik ve vahiy kültüründen alan; bu arada batı’ya mensup olumlu değerleri de asla dışlamayan, çağımızın tanığı, biz de kendisinin tanığı olduğumuz bir şair, yazar, mütefekkiri Sezai Karakoç’u konuşmaya başlayacak, şu kritik zamansal dönemeçte, dünya yazgısı ve esenliği için oylumlu, engin ve umut dolu bir gelecek için, onun irfanından ve poetikasından ışıklar damıtmayı deneyeceğiz.’
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr Mehmet Törenek “Sezai Karakoç’ta batı algısı konusunda şunları söyledi: “Batıyı sorgulama elbette Karakoç’la başlamamış 150 yıldır devam eden bir durumdur. Karakoç’un farklılığı Akif gibi inanç ve etkileşim noktasında ele almasıdır. Karakoç’un Masal şiiri bize batılılaşma sürecini anlatır.” Dedi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç Dr. Erdoğan Erbay ‘Sezai Karakoç’un yitik cenneti” adlı tebliğini sundu. Erbay şunları söyledi: “Karakoç ‘Müslümanların cenneti iki defa kaybetmesi’ meselesini iki temelde ele alır. Birincisi cennetten çıkarılış süreci, ikincisi ise Müslümanların 20. Asırda hâkimiyetini kaybetmesi. Karakoç’un yitik cenneti varılabilecek en yüce nokta.”
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Yard.Doç.Dr Ali Utku: “diriliş düşüncesinin yakın dönem Türk düşüncesine etkisi”adlı tebliğinde ise şunları söyledi: ‘Sezai Karakoç’u doğru anlamak için onu poetika, teoriya ve franksiz kavramları açısından ele almak gerekir. Karakoç konuşmaya başladığında İslam Tarihi konuşmaya başlar’ dedi. Birinci oturum oturum Prof. Dr. Sadık Kılıç’ın Karakoç’un Çocukluğumuz şiirini okumasıyla sona erdi.
İkinci oturumda eğitimci ve doktora öğrencisi Fadime Şık Karakoç’ta İnsan-ı Kamil’i betimledi. Şık ; “Karakoç’a göre insan dışarıdakilerden önce kendi içindeki mücadeleyi kazanmalıdır. Karakoç insanın bir ruh, ruhunda bir tapınak olduğuna inanır.” dedi.
Sezai Karakoç’un İslam Milleti anlayışını anlatan şair ve yazar Şaban Abak; İslam milleti ve İslam medeniyeti kavramları ışığında İslam birliği düşüncesini en hararetli şekilde düşünenlerden biri olarak Karakoç’u işaret ederek ırkçılığı aşmak ve ortak bir kültür etrafında olmak ifadelerini paylaştı.
Sezai Karakoç’un esin kaynaklarını ise şair ve yazar Metin Önal Mengüşoğlu anlattı. Mengüşoğlu; “Karakoç savaşçı, yoksul ama onurlu insandır. O bir şairden daha fazla şairdir,O’nun şiiri sadece bir şiir değildir.”dedi. Mengüşoğlu konuşmasının sonunda Karakoç’un ötesini söylemeyeceğim şiirini okudu.
Sezai Karakoç’un Tahasını anlatan yazar Asım Gültekin; “Akif’in Asım’ı, Necip Fazıl’ın Mehmed’i ve Karakoç’un Taha’sını birlikte düşünerek Taha için beklenen nesil, kendisine ümit bağlanılan nesildir.”dedi.
Halk Eğitim Merkezinde gerçekleşen ve büyük bir ilgiyle izlenen programın kapanış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Metin Akkuş ise şunları söyledi “Üstadın eserleri susamış ruhların susuzluğunu gidermek için iyi bir fırsattır. Gençliğimizde okuduğumuz değerli yazar ve şairlerimiz için tür programlar onlarla ilgili akademik çalışmalar yapılması çok önemlidir’
İzleyenlerin memnuniyetlerini dile getirdikleri, katılanların kazançlı çıktıkları katılmayanların ise çok şey kaçırdıkları programın sonunda yazarlar kitaplarını imzaladılar.
Erzurum’da diriliş…
http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=3476
**************************************
e- posta: mahmutbalcibirey@hotmail.com
Hotmail: Güçlü İSTENMEYEN POSTA koruması ile güvenilir e-posta. Hemen kaydolun.
Yorum Gönder