Îlâ, lügat olarak yemin ve imtina mânasına gelir. Şer´î ıstılah´da, bir kimsenin karısına dört ay yaklaşmamaya yemin etmesidir. Îlâ âyet-i kerîme´de de temas edilen, câhiliye devrinde pek cârî bir boşama şeklidir: "Kadınlarına yaklaşmamaya yemîn edenler için dört ay beklemek vardır. Eğer erkekler (o müddet içinde kefâret yaparak zevcelerine) dönerlerse şüphe yok ki Allah cidden mağfiret edici, hakkıyla esirgeyicidir" (Bakara: 2/226). عن أنس رَضِىَ اللّهُ عنهُ ]أنّ النبىّ # صُرِعَ مِنْ فرسٍ فَجُحِشَ شِقّهُ أو كَتِفُهُ، وآلى من نسائهِ شهراً فجلسَ في مشربةٍ لهُ درجُهَا من جذُوعٍ فأتاهُ أصحَابُهُ يَعُودونهُ فصلّى بهم جالساً وهم قيامٌ، فلما سلمَ قال: إنّما جُعِلَ ا"مَامُ لِيُؤْتمّ بهِ فإذا صلّى قائماً فصلّوا قياماً، وإن صلّى قاعداً فصلّوا قعوداً، وََ تركَعُوا حتّى يركعَ، وََ ترفعُوا حتّى يرفَع. قال: ونزلَ لتسعٍ وعشرينَ. فقالوا يا رسُولَ اللّهِ إنك آليتَ شهراً. فقال: إن الشهر تسعٌ وَعشرونَ.[ أخرجه البخارى والترمذى والنسائى.وفي أخرى للشيخين عن أم سلمة: ]إنّ الشهرَ يكُونَ تسعاً وعشرين[.وفي أخرى لمسلم عن جابر ]ثمّ طبَّقَ يديْهِ ثثاً مرّتينِ بأصابعِ يدَيْهِ كلِّهَا ومرةً بتسعٍ مِنْهَا[ .
1. (109)- Enes (Radıyallahu Anh)´in anlattığına göre, Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)´i bir at yere atmıştı. Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)´ın (sağ) tarafı veya (sağ) omuzu ezildi. Bu O´na ayakta duramayacak kadar ızdırab verdi. O sıralarda hanımlarını da bir ay müddetle terketti. Bu esnada, hurma kütüğünden yapılmış bir merdivenle çıkılan tenezzüh odasına (meşrübe) çekildi. Ashâb (Radıyallahu Anhum Ecmaîn) kendisine "geçmiş olsun" ziyaretine geliyorlardı. Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) oturarak namaz kılardı, onlar ise ayakta durarak namaza uymuşlardı. Selâmı verince şöyle dedi:
"İmam, kendisine uyulmak için vardır. Öyle ise ayakta namaz kıldırıyorsa siz de ayakta kılın, şâyet oturarak kıldırıyorsa siz de oturarak kılın, imam rükuya varmadan rükuya gitmeyin, o başını kaldırmadan siz de kaldırmayın."
"Ey Allah´ın Resulü, sen bir aylık bir müddet için îlâ´ya (ayrı kalmaya) karar vermiştin" dediler. Onlara:
"Bu ay yirmi dokuz gündür" cevabını verdi." Buhârî, Salat: 18, Ezan: 51, 82, 128, Sıfatu´s-Salat: 83, 128, Savm: 11, Mezâlim: 25, Nikâh: 91, Talâk: 21, Eymân: 20; Tirmizî, Savm: 6, (690); Nesâî, Talak: 32, (6, 166).
Buhârî ve Müslim´de Ümmü Seleme´den gelen bir rivayette: "Bu ay yirmi dokuz çekiyor" buyurmuştur.
Müslim´de Câbir (Radıyallahu Anh)´dan kaydedilen bir rivayette: "Sonra iki elini üç sefer uzattı, ikisinde her iki elinin bütün parmaklarıyla, sonuncu kerede sadece dokuz parmağıyla işaret etmişti" diye (yirmi dokuzu gösterdiği açıklanır)"(Sıyam: 24);
وعن ابن عمر قال: ]إذا مضتْ أربعةُ أشهرٍ يُوقَفُ حتّى يُطلِّقَ ، وََ يَقَعُ عليهِ الطّقُ حتّى يطلّقَ، يعنى المولى. ويذكر ذلكَ عن عثمان وعن على وأبى الدرداء وعائشة رَضِىَ اللّهُ عنهم واثنى عشر رجً من الصحابة[. أخرجه البخارى ومالك.وفي أخرى للبخارى قال »يعنى ابنَ عمرَ« ا"يء الّذِى سمى اللّهُ تعالى يَحِلُّ 'حدٍ بعدَ ا'جَلِ إَّ أنْ يُمسكَ بالمعروفِ أو يعزَم الطقَ كما أمر اللّهُ تعالى .
2. (110)- İbnu Ömer (Radıyallahu Anh), "Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler için dört ay beklemek vardır. Eğer erkekler (o müddet içinde kefaret yaparak zevcelerine) dönerlerse şüphe yok ki Allah cidden gafur ve rahîmdir..." (Bakara: 2/226) âyetinin açıklaması ile alakalı olarak) şöyle demiştir: "Ayette zikretilen) dört ay geçtikten sonra ya rücu etmek veya boşamak üzere zevc tevkif olunur. Îlâ yapan fiilen boşamayınca (bu müddetin dolmasıyla) boşanma husule gelmez." Bu görüş, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Ebu´d-Derda ve Hz. Aişe (Radıyallahu Anhüm Ecmaîn)´den ve Ashab´tan on iki kişiden de rivayet edilmiştir.
Buhârî, Talak: 21; Muvatta Talak: 19, (2, 557). Buhârî´nin bir başka rivayetinde İbnu Ömer demiştir ki: "Cenâb-ı Hakk´ın âyette zikrettiği îlâ, dört aylık müddet dışında hiç kimseye helal olmaz. Bu müdded dolunca ya tatlılıkla hanımını tutar veya, Allah´ın emrettiği şekilde boşamaya karar verir. (Îlâ müddetini uzatarak kocanın ayrıca birde boşanmasını beklemek gibi üçüncü bir yola sülûk edilemez.)"
وعن علي كرّمَ اللّهُ وجهه قال: إذا آلى الرجلُ من امراتهِ لم يقعْ عليه طقٌ، وإن مضتِ ا'ربعةُ ا'شهُرُ حتّى يُوقفَ فإمّا أن يطلّقَ وإمّا أن يُفئَ. أخرجه مالك. وقال: من حلفَ على امرأتهِ أنْ يطأَهَا حتّى تَفْطَمَ ولدَهَا لم يكنْ مولِياً. بلغنِى عن علي رَضِىَ اللّهُ عنهُ أنّه سئلَ عن ذلكَ فلم يرهُ إيءً .
3. (111)- Hz. Ali (Kerremallahu Vechehu) buyurmuştur ki: "Bir kimse hanımına yaklaşmamaya yemin ederse (îlâ´ya karar verirse), bundan boşanma hâsıl olmaz. Dört aylık müddet geçince, îlâ yapan koca tevkif olunur, ya boşar ya da kefaret ödeyerek rücu eder."
İmam Mâlik der ki: "Bir kimse, çocuğu sütten kesilinceye kadar hanımına yaklaşmamaya yemin edecek olsa, bu îlâ yemini sayılmaz. Bana Hz. Ali´den ulaşan bir rivayete göre, bu durumdan kendisine sorulduğu vakit bunun îlâ olmadığını belirtmiştir.
Muvatta, Talak 17, (2, 556).
Kaynaklar..: KUTUB-İ SİTTE
[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/416-417.
[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/418.
[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/419.
Mail Yolarken Çok Önemli Not...:
Bu Maili Toplu Olarak Yollarken Maili Size Gönderenin Ve Diğer Adresleri Siliniz... Hotmail'de "Gizli" Gmail Mynet Yahoo Uzanatılı Maillerde İse BCC Bölümüne Mail Adreslerini Yazarak Yollayınız, Çünkü Direkt Olarak Forward Edilen Maillerdeki Kişi Adresleri Ve Kişi Listenizdeki Adresler Kötü Amaçlı Ve Spam Posta Yollayanların Eline Geçiyor...!!! Kişi Listeniz Sizin İçin Önemli İse Lütfen Dikkate Alınız....
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Web Sitelerimiz : http://www.gencmusalli.com http://www.yekkalem.com http://www.alternatifiz.biz Bloglarımız : Hasan Ahmet Evliyaoğlu http://tarihebakis.blogspot.com http://musallihaber.blogspot.com http://gencmusalli.blogspot.com http://islamiegitim.blogspot.com http://dusunceufuklarinda.blogcu.com Not:Yazı ve Yorumlardan Gönderen Kişi Sorumludur! Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Musalli Haber" Namaz, eşyanın esaret isteğine karşı hürriyet ilanıdır!
Yorum Gönder